Okul Öncesi Dönemde Disleksi Belirtileri - Erken Tanı
Genel özellikler açısından bakıldığında özel öğrenme güçlüğü: "bilişsel yetenekleri normal sınırlar içinde veya üstünde olmakla birlikte, öğrenme sorunları yaşanması" olarak tanımlanabilir. Bu tanımı açarsak: dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ve matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlükler görülmesidir.
Bu bozukluğun tanılanmasında ayırıcı özelliğin, zeka düzeyi normal ya da normal üstü bireylerde görülüyor olması, okul öncesi dönemde bu sıkıntıların göz ardı edilmesi ya da fark edilememesi sonuçlarını doğurabilir. Ayrıca özel öğrenme güçlüğü tanımlanırken okuma - yazma – matematik alanlarında yaşıtlarından belirgin düzeyde gerilik özelliğinin vurgulanması da bireylerin genel olarak ilköğretim 2. 3. sınıflarda sorunlarla yüzleştirmeyi sağlamaktadır. Bu açıklamalar şu soruyu akla getirir:
"Disleksi ( özel öğrenme güçlüğü ) okul öncesi dönemde fark edilebilir mi ?"
Aileler çocuklarında bir farklılık olduğunu çoğu zaman fark ederler. Ancak tam olarak adlandıramadıkları için ileriki yaşlarda bu sorunların geçeceği düşüncesi ile ertelerler. İyi bir gözlem ve yetkin uzman danışmanlığıyla çocukta fark edilen davranışlar, bize bu bozuklukla ilgili çocuğun risk altında olup olmadığını açıklayabilir.
"Okul öncesi dönemde, aileler risk altındaki çocuklarını nasıl tanımlarlar?"
"Disleksi (Özel öğrenme güçlüğü) olan çocuklarda ne tür davranış sorunları görülür ?"
Yaşanılan bu gelişimsel sorunlar, bir takım davranışsal sorunlara da yol açabilir. Çocuk oyun sırasında yaşıtlarıyla doğru iletişim kanallarını kullanamayarak grupta dışlanabilir. Gerekli bilgiye sahip olduğu halde dil gelişimi, bilişsel gelişim ya da motor gelişimdeki sıkıntılardan dolayı kendisini ifade edemediği için agresif tavırlar gösterebilir. Gösterdiği agresif tavırlar sonucunda uyum sorunu göze çarpar.Özgüven duygusunun gelişimi açısından okul öncesi dönemindeki yaşantıların ileriki yaşlarda önemi düşünüldüğünde, çocuğun güven kırıcı durumlarla karşılaşması oldukça risklidir. Bu dönemde anaokulu ve ya kreş ortamlarında arkadaşları ile etkileşimde pasif kalmayı seçebilir. Ancak ev ortamında anne, baba ve ya kardeşe yönelik karşı gelme, zarar verme davranışları gösterebilir.
“ Bu belirtilerin okul dönemi ile ilgili ipuçlarını nasıl verir?”
Çocuklarda gözlenen bu özelliklerin okuma, yazma, matematik becerilerini etkilemesi gelişimsel olarak analiz ile ortaya çıkmaktadır.
"Nasıl bir yol izlenmelidir?"
Çocuklarda erken yaşta fark edilen belirtiler, ileriki eğitim hayatını son derece olumlu şekilde etkilemektedir. Yapılandırılmış ve doğal ortamlarda sürdürülen özel eğitim hizmetleri olumlu sonuçlar vermektedir. Aynı zamanda bir çocuk psikiyatriksinin takibi de önemlidir. Uzmanlar tarafından yapılan test ve değerlendirmeler sonucunda çocuğun sıkıntı yaşadığı alanlar ve öğrenme biçimi belirlenmektedir. ( görsel, işitsel, dokunsal, kinestetik… ) Bu sayede çocuğun hangi alanlarını geliştirilmesi gerektiği belirlenerek, performansı en üst düzeye çıkarmak hedeflenir. Bu süreçte ailenin doğru ve açık bir şekilde bilgilendirilmesi çok önem taşır. Okul öncesi dönemde olan bir çocuk için, bilişsel süreçlerle ilgili yapılan dikkat, algı, bellek çalışmalarının gereği yadsınamaz. Ancak göz ardı edilmemesi gereken bir başka konuda çocuğun başarı duygusunu tatmasına imkan sağlamaktır. Çocuğun öğrenme stratejisini belirlerken üstün olan yanları saptanmalı ve ilgi alanları belirlenmelidir. Özellikle sanatsal ve sportif faaliyetler değerlendirilmelidir.
Ayrıca özgüven duygusunun temellerinin atıldığı bu dönemde çocuğun yaşıtları arasında karşılaştığı ya da karşılaşma olasılığı bulunan olumsuz durumlarla baş edebilmesini öğretmek çok önemlidir. Aşırı güven ya da aşırı güvensizlik gibi duygular, öğrenmenin önünde bir set oluşturabilir. Bunun sonucunda da çocuğun gerçek zeka potansiyelini gösterememesini sağlayabilir. Bu durumlarla ilgili alınacak önlemlerin içinde en etkili ve erişilebilir yöntem DRAMA dır.
Eğitim hizmetlerinden yararlanılırken ailelerin eğitimcilerin ve hekimlerin iş birliği içinde çalışması, bir sonraki adıma geçerken titiz değerlendirmeler yapılması, çocuğun süreç içerisinde daha başarılı, sağlıklı ve en önemlisi daha mutlu olmasının anahtarıdır.